Sağlık ve Bilgisayar
Mütemadiyen bilgisayar ortamındayız. Nereye gitsek, ne yapsak bilgisayarlarla yapıyoruz tüm işlerimizi. Bilgisayarların insan hayatına girdikten sonra kazandırdığı harikaları şöyle bir düşünün... Bir de götürdüklerini buyrun okuyun... Sigortacılık dünya ticaretinde neden önemli yer tutuyor? Durun ben söyleyeyim: İnsanın elindeki en değerli şey sağlık. İşte bu yüzden. Şu an sahip olduklarınızdan herhangi birini kaybedeceğinizi öğrenseniz en üzüleceğiniz, sağlığın kaybıdır değil mi? Yeni versiyonun bir atasözü açıklıyorum: “Sağlıklı bilgisayar kullanılan ortama, doktorlar girmez”.
O çok önem verdiğimiz sağlığımız, rutin işlerimizde, yapılacak işler arasında giderek sıra kaybederek, unutulmaya varana kadar ihmal ediliyor. Şu andan itibaren beynimize yeni bir komut veriyoruz: “Her dem sağlığını göz önüne al bilgisayar kullanırken,” diyoruz. Sonra da yapılacak şeylere bir bakalım.
Bir bilgisayar kullanıcısı, hayatının 18 bin saatini bilgisayar başında geçiriyor. Bu da koskoca bir 24 ay demek, dur-durak bilmeden çalışırsak. Önceden, sanayileşme ile birlikte doktorlara yeni kazanç kapıları açılmaya başlandı. Ağır işlerde çalışan birçok insan, hastalıklar ve sakatlanmalar yaşıyordu. Şimdi tabiri caizse; sabahtan akşama kadar masa başında oturarak çalışan insanların başına geliyor bu rahatsızlanmalardan bazıları. İnsanlar bazen bunun farkında olmaz, bir şekilde akşam eve döndüklerinde, yorgunum, belim ağrıyor, kollarım ağrıyor, gözlerim yanıyor tarzındaki şikayetleri aslında tümden bilgisayar ortamlarının suçu. Bizim suçumuz ise yeterince karşı koyamamamız. İşte karşı koyma betimleri:
Tekrar yapılan hareketler
Klavyeyi kullanmak,bilek hareketleri, fareyi tık-tıklamak, sağa sola götürmek son derece kolay ve yorucu olmayan hareketler olarak gözlemlenebilir. Ama,çalışanlar uzun süre bu ortamlarda kaldıklarında disk kaymaları, kasılmalar, geçici felçler yaşayabilirler. Bu yüzden ağrımalar hissettiğinizde, çalışmaya bir müddet mutlaka ara vermeniz gerekiyor.
Çalışma atmosferi
Oturduğunuz koltukları, yüksekliği ayarlanabilen, sırt desteği olan ve yumuşak minderli şekilde seçmek doğru olur. Monitörlerin göz hizasının biraz altında ve tam karşınızda olması gerekiyor. Kollar klavye için masaya uzatıldığında, masaya değmeden 90 derecelik bir açıda olmalıdır. Bilgisayar masası sahibi olmak bu durumda iyi olacaktır.
Bilgisayara bakarken
Bilgisayar karşısında dik oturmak çok önemlidir. Yazı yazarken de parmakları tuşlara dokunurken kasmamalı ve yavaşça dokunulmalıdır. Önemli noktalardan bir tanesi de yazı yazarken kollar ve eller masaya dokunmamalıdır ki, maalesef hepimiz ilk başta bunu yapıyoruz.
Omuzlar her zaman rahat bırakılmış ve sırt desteklenir biçimde olmalıdır. Bileklerin ağrımaması için eller ve kollar aynı düzlemde olmalıdır. Bilekler eğimli halde yazı yazmak bir müddet sonra acı vermeye başlar. Ayaklar her zaman yere değmelidir. Karıncalanmalara neden olabilir.
Göz bozuklukları
Bence en önemli risklerden biridir. Uzun sürelerde bilgisayar başında kalarak göz sağlığımıza sekte vurmuş oluruz. Bu rahatsızlıklar genelde, baş ağrısı, gözlerde yorgunluk hissi, yanma, batma ve kızarıklıklarla gösterir kendini. 4-5 saat bilgisayar kullanan birinin gözlerinde bu sayılan rahatsızlıklar kendini gösterir. Aslında yeni jenerasyon monitörler daha az radyasyon yayarak, yüksek tazeleme hızı gibi nedenler sayesinde daha az zarar vericidir, ama tamamen de ortadan kalkmamıştır bu durum. Gözlerinde zaten rahatsızlık olanların bilgisayar kullanırken kesinlikle gözlüklerini ya da lenslerini kullanmaları gerekir.
Bunun devamı olacak ikinci yazımızda da yapılması gereken egzersizlere değineceğiz.
Bilgisayar sistemleri sağlık sorunları
Tüm dünyada bilgisayar kullanımı giderek yaygınlaşırken, bilgisayar kullanımının sağlık üzerine etkileri de sağlıkçıların gündemine girmeye başlamıştır. Bu sorunlar arasında göz ve kas iskelet sistemi sorunları önde gelirken, kişilik, sosyal ve ruhsal durum üzerine de etkileri olabileceği düşünülmektedir. Bilgisayar kullanımıyla ilişkili sağlık sorunlarının bir kısmı, bilgisayar ekranlarının oluşturduğu elektromanyetik alandan, bir kısmı da işin özelliğinden kaynaklanır.
Bilgisayar karşısında iken genellikle durağan bir pozisyonda belirli hareketler sürekli yinelenir. Bu durum ise TZT için risk oluşturmaktadır. TZT belirtileri hafif bir ağrıdan şiddetli ağrılara kadar değişik düzeyde olup, işlev zorluğuna yol açabilir. Erken dönemde ağrılar yorgunlukta ortaya çıkıp işi bırakınca kaybolurken, orta dönemde ağrılar işin başlangıcından hemen sonra ortaya çıkar. İleri dönemde ağrılar dinlenme sırasında da vardır, hafif işler bile zorlukla yapılır.
Bilgisayar kullanıcılarının maruz kaldığı bir diğer zararlı etken elektromanyetik dalgalardır. Ekranlarının oluşturduğu elektromanyetik alanlar, insan vücudu yüzeyinde havadaki toz parçacıklarını çeken bir elektriklenme oluşturur (Elektromanyetik alanlar ekrandan uzaklaştıkça hızla azalır, ekranın ön kısmında en az düzeyde iken, yanlarında, üstünde ve arkasında fazladır).
TZT için risk etmenleri çevresel, fiziksel ve ruhsal olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Fiziksel risk etmenleri arasında; kas gücünün aşırı kullanılması, uygun olmayan duruş biçimi, uzun süre bilgisayar karşısında ara vermeden çalışmak yer alırken, ruhsal risk etmenleri arasında; aşırı iş yükü duygusu, stres, olumsuz iş ortamı ilişkileri sayılabilir. Çevresel etmenler arasında gürültü, oda ısısı, nemi, aydınlatması ve ortamda bulunan araçların özellikleri bulunmaktadır.
Göz
Bilgisayar kullanımı sırasında gözler bir çok etkene bağlı olarak az ya da çok etkilenir. Bu etkenler arasında monitörün özelliği, kullanıcının pozisyonu ve var olan kırma kusuru için gözlük kullanıp kullanmaması, odanın aydınlatması, ekranda ki ışık yansımaları, kullanılan zemin ve karakter özellikleri sayılabilir. Bilgisayar kullanımına bağlı gözlerde yorgunluk, yanma hissi, kızarıklık, kaşıntı, sulanma, bulanık ya da çift görme gibi yakınmalar sıktır. İş yerinde yapılan bazı düzenlemeler ve kullanıcıların eğitimi ile bu sorunların bir kısmı önlenebilir.
Bilgisayar kullanırken kullanıcılar göz kapaklarını farkında olmadan daha az açıp kapatırlar (Ortalama dakikada 12 olan göz kırpma sayısı, bilgisayar kullanımı sırasında dakikada beşe kadar düşebilmekte, bu da kuru göz yakınmalarına yol açabilmektedir). Bilgisayar monitörlerinden yayılan negatif yüklü partiküller, insan bedeninde ve gözlerde negatif elektrik yükü oluşturarak havadaki pozitif yüklü toz parçacıklarını çekip gözlerde konjonktivite bağlı yakınmalara neden olabilmektedir.
Kırma kusuru olup da gözlük kullanmayan kişiler, görme ile ilgili sorunların yanı sıra ekrana olan uzaklığı koruyamadıklarından olumsuz etkilere daha çok maruz kalabilirler. Özellikle 40-50 ve üzeri yaşlardaki kişilerin, bilgisayar kullanırken 50-70 cm mesafeye göre düzenlenmiş gözlük kullanması gerekebilmektedir.
Kas iskelet sistemi
Bilgisayar kullanımı çok az değişen bir duruşla, el bileği ve kol kaslarının benzer hareketleri yapmasını gerektiren bir uğraştır. Bu nedenle omurga, omuz, sırt, dirsek, el bileği ve parmaklara ilişkin rahatsızlıklar sık görülür. Karpal tünel sendromu, ulnar sinir tutulumu, lateral medial epikondilitis, DeQuervian tenosinovitis, myofasial boyun ağrısı TZT ile ilişkili başlıca rahatsızlıklardır.
Karpal tünel sendromu, bilgisayar kullanıcıları arasında sık görülen, medial sinir ve fleksor tendonların tutulumunu içeren ve önemli sonuçlar doğuran ağrılı bir durumdur. Nedenleri arasında genetik yatkınlık ve yaşam biçiminin önemli olduğu bilinmektedir.
İşyeri düzeni ve korunma
Çalışma ortamında belirli standartların sağlanması hem sağlık hem de iş verimi açısından oldukça önem taşır. Bu standartlar bilgisayar donanımının özellikleri, bilgisayarların yerleştirilmesi, sandalye, masa, odanın aydınlatması, temizliği gibi bir çok konuyu içermelidir.
Monitör: Monitörün çözünürlüğünün yüksek, elektromanyetik etkisinin düşük olması aranan özelliklerdendir. Monitörler odada pencere ve lambalardan kaynaklanan ışık yansımaları en az olacak biçimde yerleştirilmelidir. Birden çok bilgisayarın bulunduğu ortamlarda bilgisayarın yanında ve arkasında 120 cm'den daha az mesafede kimse çalışmamalıdır. Monitör kullanıcının tam karşısında, monitörün üst kenarı kullanıcının gözleri ile aynı düzeyde olmalıdır.
Bilgisayar ekranı üzerinde ki ışık yansımaları görmeyi zorlaştırıp, kişinin bilgisayara gereğinden fazla yaklaşmasına ve iş veriminin düşmesine neden olur. Bu nedenle yansımalar önlenmelidir. Oda aydınlatmasının en azından gündüzleri gün ışığı ile sağlanması yararlı olacaktır. Bazı floresan tipi lambalar ekrandaki yansımaları artırarak, gözle ilgili yakınmalara yol açabilmektedir. Oda aydınlatmasının normalden yarı yarıya daha az olması rahatlık sağlayacaktır.
Ekran koruyucu: Toprak hattı olan ekran koruyucular bilgisayarın elektrik yükünün azaltılmasında etkili olmakta, bununla birlikte ortamın ve ekranın tozunun ıslak bezle sık sık alınması da özellikle gözlerde toza bağlı yakınmaları azaltabilmektedir. Yine ekranın tozunun alınması görüntünün netleşmesine de katkıda bulunmaktadır. Ekran parlaklığı ve kontrastının ayarlanması gözle ilgili yakınmaları azaltıcı olabilmektedir. Genellikle beyaz zemin üzerine siyah uygun bir seçimdir.
Fare ve klavye: Fare kullanımına bağlı travmalarda sık görülmekte olup, kullanım sırasında uyulmasında yarar olan öneriler şunlardır: Farenin olabildiğince vücuda yakın tutularak omuz el bileği ve dirsekteki, gerilimin azaltılması, yüksekliğin uygun olması ve kimi durumlarda fare yerine klavyenin kullanılmasıdır. Fare ve klavye kolların rahatlıkla ulaşabileceği bir uzaklıkta ve yükseklikte olmalıdır.
Sandalye: Çalışma sandalyesinin tekerlekli, yükseklik ve sırtlığının ayarlanabilir olması, yanlarda kolları dinlendirebilecek yerlerinin olması önerilir. Çalışma sandalyesine oturulduğunda gözlerin düzeyi ile bilgisayar ekranının üst kenarı 10-200 lik bir açı oluşturmalı, sırtlık dik olmalıdır.
Kağıt askısı (document holder): Bilgisayar ekranının yanı sıra kağıt okumak baş ve gözlerin sık sık hareket etmesine, gözlerin sık sık farklı mesafeler için akomodasyon yapmasına neden olur ki bu da çeşitli yakınmalara yol açar. Bu nedenle okunacak belgeler bilgisayar ekranına oldukça yakın ve göze ekranla eşit uzaklıkta olur ise akomodasyona bağlı yakınmalar azalacaktır. Bu amaçla kağıt askısı kullanılabilir.
Bilek Dinlendirici: Bilek dinlendiricilerin karpal tünel sendromunu önlemede yararları olabilir. Bilek dinlendiricinin bilgisayar kullanırken değil, dinlenme sırasında kullanılması önerilmektedir.
Duruş biçimi: İyi bir duruş biçimi en az enerji ile en yüksek verimin elde edildiği, rahat bir biçimdir. İyi bir duruşun başlıca özellikleri; başın dik, sırtın destekli, kolların rahat, gözlerin bilgisayar ekranının üst düzeyi ile yakın düzeyde ve ekranın tam karşıda olmasıdır. Kullanıcının bilgisayara olan uzaklığı hem sağlık hem de verim açısından önemlidir.
Kullanıcının bilgisayara olan uzaklığının 50-70 cm olması önerilmektedir. Bilgisayarların elektromanyetik alanlarının etki alanı yanlarda ve arkada daha fazladır. Bu nedenle bilgisayarların yanları ve arkasında oturanlar daha uzak konumda olmalıdır. Bilgisayarın önündeki güvenli aralık yaklaşık 70 cm (yaklaşık erişkin kol boyu), diğer yönlerinde ise 120 cm'dir. Bilgisayar ekranlarından yayılan ultraviyole ve elektromanyetik ışınlar çok fazla olmamakla birlikte, ekrana yaklaştıkça etkileri artmaktadır.
Ara verme alışkanlığı: Bir saatlik çalışma süresinde 5-15 dakikalık ara verilmesi, hem kas iskelet sistemi hem de göz ile ilgili yakınmaları azaltacaktır. Bu davranışın yakınmalar başlamadan önce de sergilenmesinin korunmada oldukça etkili olduğu genel olarak kabul edilmektedir.
Ara verme ile ilgili bir yazar yazısında kısa, orta ve uzun süreli aralardan söz etmektedir. Kısa aranın yaklaşık her 10 dakikada bir 10 saniye kadar sürmesini, bilgisayardan biraz uzaklaşıp derin nefes alınmasını, göz kapaklarının açılıp kapatılmasını ve bilgisayar dışında farklı uzaklıktaki bir nesneye bakılmasını önermektedir. Orta büyüklükteki aranın ise yaklaşık her 1 saatte 5 dakika kadar sürmesini, ve bu arada ayağa kalkarak gerilmeyi; birkaç saatte bir ise daha büyük aralar verilmesini çay ya da kahve molasını önermektedir.
Ara vermeyi unutanlar, ara verme zamanı ve süresi konusunda kullanıcıya yardımcı olan PauseMe, MacBreakZ! gibi ücretsiz yazılımlar da elde edebilirler.
İyi bir iş planı yaparak kullanıcılar bilgisayar işlerini güne yayarak, aralarda diğer işleri yapabilirler. Ekip çalışması ve görev değişimi, görev çeşitliliği işle ilgi yapılabilecek düzenlemeler arasında olabilir.
Egzersiz el ve bilek egzersizleri karpal tünel sendromunu ile ilgili yakınmaları azaltabilmektedir. El bileğini güçlü ve esnek kılabilecek egzersizler korunma amacı ile sorun başlamadan önce yapılmalıdır. Aksi durumda var olan sorunu artırabilir. Akut durumlarda non steroid antiinflamatuvar ilaçlar, steroid tedavisi, dinlenme önerilebilir. İlaç ve fizik tedaviye yanıt vermeyen durumlarda cerrahi tedavi ile başarılı sonuçlar alınabilir.
Sonuç
Her geçen gün yaşamımızda daha çok yer bulan bilgisayarlar, olumlu bir çok katkının yanı sıra, bir kısım sağlık sorunlarına da neden olmaktadır. Bu sorunlar oldukça yaygın olarak görülmekte, önemli işgücü ve ekonomik kayıplara neden olabilmektedir. Buna karşın alınacak bazı önlemlerle önemli ölçüde bu sorunlar azaltılabilecektir
Islak mendil kullananlara önemli uyarı
08 Kasım 2010 Pazartesi, 13:54
Prof. Dr. İsmail Gümrükçüoğlu, ''ıslak mendil kullanıldıktan sonra mümkünse eller suyla durulanmalı'' dedi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Gümrükçüoğlu, ıslak mendillerin kimyasal madde barındırdığının unutulmaması gerektiğini belirterek, ''Bu yüzden ıslak mendil kullanıldıktan sonra mümkünse eller suyla durulanmalı'' dedi.
Prof. Dr. Gümrükçüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda ıslak mendil kullanımının yaygınlaştığına işaret ederek, ıslak mendillerin restoranlarda, okulda, evde, iş yerlerinde ve hastanelerde kullanıldığını hatta annelerin bebek alt temizliğini bile ıslak mendille yaptıklarını vurguladı.
Islak mendilin hijyen amacıyla kullanıldığını ve içinde kimyasal maddeler bulunduğunu kaydeden Gümrükçüoğlu, şunları söyledi:
''Islak mendilleri sıktığınız zaman içinden genel itibariyle sıvı çıkar. Bu sıvı kimyasaldır. Islak mendil çok fazla kullanılırsa bu kimyasallar elde veya deride birikir. Yiyecekleri tuttuğumuzda veya elimizi ağzımıza götürdüğümüzde bu kimyasallar vücuda geçer. Uzun yıllar söz konusu kimyasalların vücutta birikmesi sağlıkaçısından olumsuzlar doğurur. Islak mendillerin kimyasal madde barındırdığı unutulmamalı, bu yüzden ıslak mendil kullanıldıktan sonra mümkünse eller suyla durulanmalı. En iyi temizlik şekli sabunla elleri yıkamak ve bol suyla durulamaktır. Ancak ıslak mendillerin kullanımı, suya ve sabuna ulaşılamayan durumlarda önemli bir ihtiyacı karşılamaktadır.''
BEBEKLERİN ALT TEMİZLİĞİNDE ISLAK MENDİL KULLANIMI
Prof. Dr. Gümrükçüoğlu, bebeklerin alt temizliğinde de ıslak mendil kullanımının yaygın olduğuna dikkat çekerek, özellikle pişik ve tahriş durumunda ıslak mendil kullanımının sağlık açısından zararlı olacağını belirtti.
Islak mendilin içindeki kimyasalların tahriş olmuş deriden kolayca vücuda geçebileceğine işaret eden Gümrükçüoğlu, ''Çocuk eğer pişikse ya da bir yerinde başka bir yara varsa ıslak mendil kesinlikle kullanmamak gerekir. O yaralar ve pişik, vücutta çatlaklar meydana getirir siz de o yaranın üzerine kimyasal bir madde olan bu ıslak mendili sürerseniz çatlakları yakar ve bu da emilim yoluyla vücudun kan dolaşımına da geçebilir. Bunlar öldürmez ama cilt rahatsızlığını artırır. Annelerin buna dikkat etmesi gerekir'' diye konuştu.
Kullanım alanının yaygınlaşması, talebin yüksek olması nedeniyle ıslaK mendillerde de ''merdiven altı'' üretimin arttığını ifade eden Gümrükçüoğlu, kontrolsüz üretimlerin her zaman insan sağlığı için risk oluşturduğunun altını çizerek, ıslak mendil tercih ederken de tüm diğer ürünlerde olduğu gibi TSE işaretinin aranması gerektiğini vurguladı.
Kanser testinde öncelik tedavi görenlerde
Kanserde devrim yaratan testi bulan Türk Prof. VATAN’a konuştu
Uğur KOÇBAŞ / VATAN
1 milyar sağlıklı hücre içinden tek bir kanserli hücreyi tespit edebilen kan testini geliştiren Harvard Üniversitesi Profesörü Mehmet Toner, testin 5 hastanede başlayacağını duyurdu.
Bilim dünyası dün, aralarında bir Türk profesörün de bulunduğu Harvard uzmanlarının kanser teşhisinde çığır açan yeni keşfini konuştu. Sadece birkaç damla kanla, özellikle 4 önemli kanser türünün daha başlangıç safhasında tespit edilebilmesini, kanser ilaçlarının etkisinin çok daha rahat bir şekilde belirlenebilmesini sağlayacak olan yeni kan testi, bu yıl içerisinde ABD’deki 4 önemli kanser enstitüsünde kullanılmaya başlanacak. Bu çığır açan buluşa imza atan heyetin başında bulunan Türk profesör Mehmet Toner VATAN’a araştırmanın detaylarını anlattı.
65 milyon dolar bütçe
“Bu test benim Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı Massachussets Genel Hastanesi’nde yer alan laboratuvarımda ve benim başkanlığım altında geliştirildi. Üzerinde çalışmaya 6 yıl önce başladık. Testin ilk uygulamaları kanserli olduğu bilinen hastaların kişisel takibi şeklinde olacaktır. Diğer bir uygulama da artık kanserde çok sık kullanılan hedeflendirilmiş tedavi (Targeted Therapy) denilen ve kanserin moleküler yapısına göre ilaç verilmesi şeklinde olacaktır. Test duyarlılığı ilerletilince erken teşhis için de mutlaka kullanılmasına çalışacağız. Johnson&Johnson ile yaptığımız anlaşma 30 milyon dolar. Bunun dışında Hollywood’un başlattığı “Stand up to cancer” fonumuz var. Bunun boyutu da 15 milyon dolar. Ayrıca bazı vakıf ve devlet fonlarımız da 20 milyon dolar düzeyinde.
Önümüzdeki 2 yıl içinde benim görev yaptığım hastane, Dana Farber Kanser Enstitüsü, MD Anderson Kanser Merkezi ve Sloan Kettering Kanser Enstitülerinde çok merkezli uygulamasını yapacağız. Tıbbi bir ürün haline dönüştürülerek tüm dünyada kullanılmaya başlanması 3-5 yıl alacaktır.”
Prof. Mehmet Toner
Çok parlak bir eğitim kariyeri
1958 doğumlu Mehmet Toner, İTÜ mezunu. Yüksek lisans eğitimini ise dünyanın en prestijli okullarından Massachussets Institute of Technology’de (MIT) gerçekleştirdi. Şu anda ise Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yapıyor.